Marketıng Türkiye
Danışmanlar, gurular hayatı karmaşıklaştırmayı severler. Ancak onlar sofistike teoriler üretip duruken öbür yanda hayat olanca sadeliğiyle akar ve işin basitliğini kavramış az sayıda iletişimci hedefi onikiden vurmaya devam eder. Bu yazıda hayatın basit gerçeklerini ve bunların pazarlama dünyasını nasıl etkilediğini anlatmaya çalışacağım 1.Seçme Özgürlüğü: İniş ve çıkışlarla dolu insanlık tarihinde
Ali Taran bir kaç ay önce Marketing Türkiye’ye konuştu. Geçenlerde Cannes jüri üyeliğine seçildiğini duyduk. Aynı günlerde Milliyet’te Fatoş Karahasan’a görüş bildirdi. Umarız Kristal Elma’ya da tekrar katılmaya başlar. Kendisinin “aramıza dönmesi” sevindirici ama ben son dönemde verdiği demeçlerden kafamdaki soruların neredeyse hiçbirinin cevabını alamadım. Çok karmaşık mesajları basit cümlelerle
On yıl filan önce seminerlerde kullanmak üzere böyle bir model hazırlamıştım. Hatta sonrasında bunu temel, gövde, çatı gibi parçalara ayırarak bir ev analojisi yaratmıştım. Ne yalan söyleyim, ilham kaynağım da yabancı bir dergide okuduğum “17 basamaklı” benzer bir model idi. Sonra bunları kullanmayı bıraktım ve giderek tamamen unuttum. Geçenlerde yeni
Pazarlama Guru’su olabilmek için ne gerekir? Güney Fransa sahillerinde gezerken plajdaki bikinilileri bırakıp yüzünüzü dağlara ve otlayan ineklere dönüp mor ineklerle ilgili teoriler üretebilecek karakterde olmak gerekir. Reklam eleştirmeni olmak için? Cannes plajlarında ronta yatmak yeterlidir. Cannes  plajlarında iki hafta daha yatarsanız sinema eleştirileri de yazabilirsiniz. Korumacılık döneminde Türkiye’ de
Ülkemiz reklam sektörünün geçmişi ve geleceği hakkında yorum yaparken başlıktaki kuşak hikayesini çok kullanırım. Sağda solda parça buçuk dile getirdiğim bu özgün teorimi (isimde esinlenme olduğunu kabul etmeliyim) aşağıda net bir şekilde ifade etmek istedim: Girizgah: Reklamcılık yaratıcılık işidir. O yüzden sektörü, şirketleri anlamaya ve anlatmaya çalışırken yaratıcıları referans almak
Bu topraklardan dünya markası çıkar mı? başlıklı kitabımda küresel şans verdiğim markalarımızı  listelemiştim. Geçen on yılda fazla sürpriz yaşamadık.