Kostarika Usulü Hamburger 05.02
Kişisel Değerlendirme

McDonald’s

1……10
Vurucu 7
Tek fikir üzerine kurulu 8
Hedef izleyiciye uyar 8
Ürün filmin kahramanı 9
Zevkle izlenir      7
Markayı güçlendirir 9

Beklendiği üzere Dünya Kupası temalı reklamlar ekranları doldurdu. Sponsorlar verdikleri paranın karşılığını almak için futbol ile kendi ürünleri arasında bağlantılar kurmaya çalışıyorlar. Kimisi ürüne uyuyor, kimisi zorlama kalıyor. Ayrıca sponsor olmadığı halde rüzgardan yararlanmak için tekneye binenler de var. Davalar, suçlamalar birbirini kovalıyor.

Coca Cola, İş Bankası ve Pepsi reklamlarında da hoş fikirler var ama olaya pazarlamacı olarak baktığımızda McDonald’s’ın “Ye Onları Türkiye” kampanyası bir anda öne çıkıyor. Çünkü olaya sadece bir reklam ve promosyon aracı olarak değil, yepyeni bir ürün fikri olarak bakıp, entegre pazarlama çabası içine girmişler. İlk turdaki rakiplerimiz olan Brezilya, Çin ve Kostarika mönüleri McDonald’s restoranlarında “yenilmek üzere” bizleri bekliyor.

Brezilya ve Kostarika mönülerinde modifiye edilmiş hamburgerler ve dilim patates var. Çin mönüsünde ise nugget azmanı tavuk, börek ve sos bulunuyor. Tamamen yerel yemekler bekleyenler şaşırmasın çünkü sonuçta burası bir köfteci dükkanı. McDonald’s dünyasından çok uzak yemekler markanın temel değerlerini aşındırabilir. Köfte-ekmek ve kızartma dışına çıkmak hem riskli, hem zaten teknik olarak olanaksız ya da çok zor. Ayrıca  geniş bir kitleye hitap eden ve ağızda uzun süre kalmayan tatları nedeniyle ağırlıkla öğle yemeklerinde tercih edilen McDonald’s’dan kimse bol sarmısaklı ve ağır baharatlı yemekler beklememeli.

Geçici ürünler McDonald’s dünyası için yeni değil. “Fourth flavor” adıyla uzun zamandır var olan bir uygulama. Amaç, standart ana ürünlerin dışında yeni lezzetler (fikirler) sunarak hem mevcut müşterileri ödüllendirmek, hem de ilgi yaratarak yeni insanları restoranlara çekmek. Mantıklı nedenleri olan, başarılı bir fikir bu.

Bizde de geçmişte “Tarzan Menü” gibi kampanyalar olmuştu. Global “fourth flavor” uygulamasının Türkiye’de Dünya Kupası ile birleştirilmesi ise çok iyi bir yerel uyarlama,  “güle güle çocuklar” demenin ötesinde işe yeni boyutlar getiren harika bir fikir. Aslına bakarsanız McDonald’s kupanın resmi sponsorlarından ve finalde sahaya çıkacak çocukları belirleme hakkına sahip. Bu yirmi iki şanslı çocuğun beşi Türkiye’den gidecek. Aileleri de tribünde oturacak. Beş çocuktan biri olmak için belli ürünleri alarak çekilişe katılmak gerekiyor. Yani işin kolayına kaçılıp basit bir promosyon filmiyle dönemi savuşturmak varken bir adım ileri gidip merkezin harcadığı paraların hakkını vermek amacıyla iyi niyetli bir çaba sarf edilmiş gibi görünüyor.

Rakipleri yeme ile mönüleri yemeyi birleştiren reklam fikrinde hafif mantık zorlaması olsa da, film ilgi çekiyor ve mesajı iletiyor. Emre üç mönüyü birden görünce biraz daha fazla şaşırabilse iyi olurmuş. Onun dışında başarılı bir reklam. Restoranlardaki tanıtım malzemeleri de etkili. Hedefler arasında mı bilemiyorum ama; bu kampanyayla kriz döneminde fiyatları aşırı düşürüp müşteri profilini aşağı çekmiş olması muhtemel McDonald’s, yeniliklere açık üst grup müşteriye tekrar göz kırpıyor gibi.

Üç mönü haftanın farklı günlerinde dönüşümlü olarak sunuluyor. Bunun lojistik açıdan kolaylıkları olsa da esas amaç restoran trafiğini artırmak. Geçen Salı bir Kostarika götürdüm ve bu hafta sonu da Çin denemek var aklımda. Ben bunları denerken, İdil de her seferinde bir çocuk mönüsü indiriyor mideye. Hesapta hamburgere mesafeli dururuz ama bunları gel de yeme yani.

 

Yorumlar
Bütün Yorumlar.
Yorumlar