Bülent Eczacıbaşı’nın son kitabı Aklımızda Bulunsun, “iş insanları için denemeler” alt başlığı ve mütevazı girişi ile dikkat çekiyor. En son bölümde de deneme yazmanın rahatlığı ve sorumluluğu arasındaki dengeden bahsediyor. Ama okursanız muhtemelen bana katılacaksınız ki hiç de öyle deneme kitabı filan değil. Azgın kapitalizmin sorgulanmasından dünya ikliminin geleceğine, esnek
Birçok şeyi bu kadar sorguladığımız ve yaşananlara şaşırdığımız başka bir yıl hatırlamıyorum. Pandemi sonrası bir normalleşme beklerken birçok alanda eski normale dönemeyeceğimizi anladık. Üzerine global ekonomideki sıkıntılar, dünya devleri arasındaki çekişmeler ve bölgesel savaş gelince kafalar iyice karıştı. Çevreye verdiğimiz zarar da ilk kez bu kadar net sonuçlar üretti ve
Türkiye’nin dünyada oyun kuran, yöneten ülkelerden biri olmasını çok isterim. Bunun olabileceğine de inanırım. Neticesinde yüzyıllar boyunca dünyaya hükmetmiş bir neslin torunlarıyız. Ancak bunun kolay olmadığı da açık. Oyun kurabilmek için istikrarın, bütçe dengesinin ve gayrimenkul yatırımlarının daha fazlasına ihtiyacımız var. Bir başka deyişle bina, yol, köprü, havalimanı yaparak
Bitcoin vb öncü kripto paraların gidişatı kötü ama blockchain teknolojisinin para “basmanın” özelleşmesi yolunda geri dönülmez bir aşamayı temsil ettiğini düşünüyorum. Son zamanların popüler konusu kripto paralarla ilgili değişik görüşler var ve sadece kişilerin değil, devletlerin de kafası karışık. ABD ve Japonya bunu varlık olarak görüp vergisini alıyor. İngiltere
İstanbul’a üçüncü havalimanı gerekiyor muydu? Evet. Rakamları bilen ihtiyacı zaten görüyordu ama mevcut havalimanlarını kullanan sıradan vatandaşlar da kapasite yetersizliğinin farkında idi. Peki yeni havalimanı o alanda ve o hacimde mi yapılmalıydı? İşte burada tartışacak çok şey var. Peki tartışmaya nereden başlayalım? Ülkemizde bu tür projeleri eleştiren entelektüel kesim
Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar mı? Zeki’den Nusret’e, Bitmeyen Terane Bu memlekette bazı şeyler hiç değişmiyor. Mesela iş dünyamızın yaptığı iyi işleri aşırı parlatma merakı. 1998 yılındaki bir pazarlama konferansında izleyiciler bana Beko ve Zeki Triko’nun “dünya markası” olup olmadığını sormuştu. Ben de markalarımızın bu fikri iletişimde kullanmalarını çok
İşte size hem dünyada bu işin teorisi, pratiği nedir çok iyi bilen, hem de burada bol koli tozu yutmuş bir pazarlamacının akıl, bilgi, tecrübe dolu kitabı. Şakacı uslubu, su gibi akan dili de cabası. “Think global, act local” diyorlar ya, işte böyle yapılır. Helal olsun Güven Borça! Serdar Erener Güven
Türkiye iş dünyasındaki bazı dinamikleri anlatmak için çoğu zaman futboldan örnekler veririm. Hem çok göz önünde olduğu, hem de eleştiriye görece açık bir alan olduğu için. Malum, ülkemiz iş dünyası yönetim olarak “mükemmeldir” ve sıfır eleştiri prensibiyle çalışır. Yapıcı da olsa şirketlerimizin yaptıklarını eleştiremezsiniz, okullar için bilimsel vaka çalışması filan
Analiz 16.11.1995 GÜVEN BORÇA Colgate Palmolive Markanın sınırlarını çizebilmek bazen kendileri tarafından fark edilmese de pazarlama gruplarının en temel ve en zor görevlerinden biridir. Burada markanın sınırlarından kastedilen, ne kadar çok sayıda (ve muhtemelen farklı kategorilerde ) ürünün aynı şemsiye marka altında toplanabileceğidir. Bu işin zorluğu, ortada birbiriyle sürekli çalışabilen