Blog 7
1996 yılında marka danışmanlığı yapmaya karar verdiğimde Amerikan Namelab şirketiyle de temas kurmuştum, acaba Türkiye temsilciliğini alabilir miyim diye. Yazışmalar sırasında “bir isim projesinin maliyeti kabaca nedir?” diye sorduğumda 35 bin dolar cevabı aldım ve süreci durdurdum. Kendime ve yakın çevreme de “bu iş Türkiye’ye ancak yirmi sene sonra gelir”
Devamı
Ürün odaklı fabrikasever Türk sanayicisinin iş modeli uzun yıllar şöyleydi; Yurt içinde veya dışında gördüğün bir ürünü aynen kopyala, piyasadaki genel kabule uygun bir isim koy ve üret. Her ilde iyi bayiler bul ve pazarlamayı onlara teslim et. Duruma göre reklam çek. Duruma göre fiyat kır. Sonra yeni ürünler çıkar
Devamı
Dünyanın önemli çay üreticilerinden ve tüketicilerinden biriyiz ama Türk çayının global başarısını geçtim, bir yerde kabul görmüşlüğü dahi yok. Çünkü Türk çayı vasat bir çaydır. Biz içe içe alışmış olsak da işin gerçeği, evrensel bir lezzeti, derinliği yoktur. Evrensel standartlarda sunma gibi bir çaba da yoktur. Tam tersine, durum giderek
Devamı
Türk futbolunun son elli yıldaki hedef ve stratejileri şu şekilde özetlenebilir; Süper Ligin bir hedefi yok. Ne olabilirdi diye sorarsanız; Örneğin Avrupa’nın üçüncü veya beşinci en değerli ligi olmak, Orta Doğu’nun en çok izlenen ligi, vitrini olmak gibi hedefler konabilirdi. Milli takımın bir hedefi yok. “Elinden gelenin en iyisini yapmak”
Devamı
Babama “beni ilk kez ne zaman maça götürdün?” diye sorduğumda “herhalde 2 yaşındaydın” diye cevaplamıştı. Ben de öyle hatırlıyorum. Daha doğrusu “ilk maçım” diye bir şey hatırlamıyorum çünkü futbol, hayatımın içinde hep vardı. Aradan geçen elli yılda hep Eskişehirspor taraftarı olarak kaldım ama sırf seyir zevki için veya eve yakın
Devamı
Bu ülkede Al Ries ve Jack Trout kitaplarını en çok okumuş ve en iyi idrak etmiş insanlardan biri olabilirim. Tüm yazdıklarını defalarca okudum ve dinledim. (Doksanlarda bazı kitaplar kasetlerde de satılırdı) Yazdım, anlattım, ülkeye uyarladım.http://markam.com.tr/detay-marketing-turkiye-yazilari-159.html Konuyla ilgili araştırmalarım takdir edilmiş olsa gerek, iki binlerin başında Araştırmacılar Derneği üyelerine  “Al Ries
Devamı
1987 yılında, İpek Kağıt Karamürsel tesislerinde mühendislik icra ederken merkezde bir pazarlama bölümü kurulmuştu. Mühendisler olarak “eee Girişim Pazarlama var, bu pazarlama bölümü ne yapacak?” diye sorduğumuzda “Girişim Pazarlama aslında satış şirketi, bu bölüm ise gerçek pazarlama, yani marketing” yapacak demişlerdi. Benim konuya uyanış tarihim odur. Bir yıl içinde, hayatta
Devamı
Paramızdan altı sıfır atılalı tam on yıl oldu. Çeyrek yüzyıl yüksek enflasyonla boğuşmuş bir tüccarın oğlu ve ülkesini seven bir vatandaş olarak bu değişimi heyecanla karşıladım. Gazete ve dergilerde konuyla ilgili yazılar yazdım, NTV, ATV, CNBC-E başta olmak üzere bir çok kanalda konuştum. Tabii ki öncelikle sevincimi paylaştım ama ele
Devamı
Alex de Souza’nın Brezilya’daki jübile maçında Fenerbahçe bayrağı dalgalandı. Taraftar da Alex’e Kadıköy’de jübile yapılsın diye kampanya başlattı. Burada böyle bir jübile yapılsa iyi mi olur? Evet, kendisinin gönlü alınır belki ama bizim bu tür algı ve kriz yönetimi işlerini öğrendiğimizi göstermez. Ha, böyle bir jübile yapılır mı? Aziz Yıldırım
Devamı
Dün Santralistanbul’daki Kristal Elma panayırına uğradım. Çok kalamadım ama gayet eğlenceli, dolu dolu bir program gibi görünüyordu. Etkinlikler, konuşmalar filan. Güzel. Belli ki arkasında ciddi bir çaba var. Karşılığında da derneğe iyice bir gelir sağlıyor olabilirler. Bravo. Ama bu beni hiç ilgilendirmiyor. Memlekette zaten bir avuç iletişimci için yeterince marka,
Devamı