Şirketlerde yöneticilerin, finansçıların, yatırımcıların kullandığı çok sayıda mali tablo üretilir. Bunlar arasında en temel üç tablo öncelik sırasına göre şunlardır: Kâr-zarar (P&L) Satış Geliri – Maliyet/Masraf = Kâr Bilanço (Balance Sheet) Aktif = Pasif (+özkaynak) Nakit akış (Cash Flow) Faaliyet + Yatırım + Finans Yani bize kurumsal iş dünyasında öğretilen
Dünyanın merkezinde, tarımın, kültürün geliştiği bu coğrafyada yüzyıllarca hüküm sürmüş Osmanlı’nın ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nin fazla büyümemesi küresel egemenlerin tercihi hiç kuşkusuz. Ülkemizi ve Orta Doğu’yu küçük devletçiklere bölmek için yapılanlar da gayet net. Ancak ekonomi alanında kafalar karışık. Çünkü orada siyasi popülizm devreye giriyor ve emperyalizmin denetiminde yapılan sıradan
Pazarlama Nasıl Yapılır? Değerli dostum ve meslektaşım Temel Aksoy’un Efsaneler ve Gerçekler başlıklı kitabını büyük bir heyecanla okumaya başladım ancak sonrasında araya özel/iş başka konular girdi malum ve bitirip bu yazıyı yazmam uzadı. Pazarlama camiamız için çok yararlı, okunması ve tartışılması gereken değerli bir kitap öncelikle. Kimilerinin zannettiği gibi bir
Şu sıralar eski yazıların güncelleşmiş tekrarlarına ağırlık verdim çünkü memlekette bazı şeyler bir türlü değişmiyor ve bu ortamda dijitalden, nörodan, mobilden bahsetmek bana garip geliyor. Koşmaya niyeti olmayan insanlara son teknoloji ayakkabıları versen ne olacak? Hatırlamayanlar için başlıktaki tezimi şöyle özetlemek isterim; Cihan imparatorluğu Osmanlı, petrol başta olmak üzere malum
Bu tabloyu 2012 yılında öğrencilerimle yaptık. Sonrasında defalarca tartıştık ve arada güncelledik. Ancak çok da savunmuyorum çünkü bir araştırmaya dayanmıyor. Sadece böyle bir şey yapın diye yol göstermeye çalışıyoruz. Ama aradan geçen sürede hep bir futbol takımının benzeri bir tabloyu sağlam bir taratfar araştırmasına dayanarak yapmasını bekledim. Yapmadılar. Geçen sürede
Yıllardır savunduğum tezleri ve getirdiğim önerileri bir yıldır Dünya gazetesinde “NASIL YAPMALI?” adlı köşemde derliyorum. Bu kitabın içeriği ağırlıkla orada yayınlanan yazılarımdan oluşmaktadır. Başlığı da yıllardır takıntılı olduğum bir üründen geliyor. Ülkemiz dünyanın bir numaralı fındık ve iki numaralı bal üreticisi. Bu ikisinden yapılacak bir karışımın taklidi çok zor
Ürün odaklı fabrika sever Türk sanayicisinin iş modeli şöyledir; Yurt içinde veya dışında gördüğün bir ürünü aynen kopyala, piyasadaki genel kabule uygun bir isim koy ve üret. Her ilde iyi bayiler bul ve pazarlamayı onlara teslim et. Duruma göre reklam çek. Duruma göre fiyat kır. Sonra yeni ürünler çıkar. Sonra?
Pazarlama stratejisi geliştirirken tamamlanması gereken adımlardan biri müşteri analizidir. Rekabetçi bir bakış açısı geliştirmek için titizlikle yapılması gerekir. Müşteri analizinde amaç, müşterilerin ürün kullanımına ilişkin “dünyalarını” anlamaktır. Bu “dünyada”, markanın ve rakip markaların pozisyonlarını ve müşterinin tutum, davranış ve alışkanlıklarını keşfetmek stratejinize çok önemli girdiler sağlayacaktır. J.Trout ve A. Ries
Dünya gazetesi okurundan, ekonomi gündemini takip eden herkesten özür dileyerek başlıyorum yazıma. Bu konu o kadar çok işlendi ki, çoğunuz için can sıkıcı bir tekrar olacak ama ne yapayım, ülkede bazı şeyler hiç değişmiyor. Ya da değişiyor gibi görünse de sonra bir bakıyoruz, başa dönmüşüz. Tabii ki konumuz enflasyon ve
Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Kulübü MIES tarafından düzenlenen Top of Marketing etkinliğinde Güven Borça ‘Markalaşma’ başlıklı oturumda katılımcıları aydınlattı.