Bitcoin vb öncü kripto paralara ne olacağını bilmiyorum ama blockchain teknolojisinin para “basmanın” özelleşmesi yolunda geri dönülmez bir aşamayı temsil ettiğini düşünüyorum. Son zamanların popüler konusu kripto paralarla ilgili değişik görüşler var ve sadece kişilerin değil, devletlerin de kafası karışık. ABD ve Japonya bunu varlık olarak görüp vergisini alıyor. İngiltere
Atatürk ve arkadaşları ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine taşımak için çok değerli devrimler yaptı. Alfabe, takvim, ölçüm sistemi başarıyla değişti. Eğitim, kentleşme, sanayi altyapısını imkanlar ölçüsünde iyi kurguladılar ve oradan çağdaş dünyaya daha uyumlu yeni Türkiye doğdu. Kültürel konularda da batıya yaklaşma yolunda destekler verildi. Çok sesli klasik müzik, yerel tiyatro
Beton yol konusu 2008 yılında gündemime girdi. Malum, kriz ortamı ve çimento sektörü içeride ve dışarıda yeni pazarlar arıyor. Beton yol da alternatiflerden biri. Öğrendiklerim beni çok şaşırtmıştı çünkü o güne kadar dünyada yollar asfalttan yapılır sanıyordum. Halbuki ABD gibi bir çok gelişmiş ülkede yolların dörtte biri, bazı Avrupa ülkelerinde
Bizim zamanımızda doktorluk popülerdi. En yüksek puan alanlar genelde tıp fakültelerini tercih ederdi. 1979’da ODTÜ Endüstri Mühendisliğini kazandığımı duyan birçok tanıdığım “eee senin puanın Cerrahpaşa’ya yetiyormuş” diye şaşırmıştı. Bu tercihler uzun yıllar böyle gitti ve ülkemizde tıbbi birikim oldukça iyi bir yere geldi. Gerçekten de şu an ülkemiz doktorları (ve
Bir kaç sene önce Google’da “Halil Hilmi İpek” ismini arattım, hiçbir kayda rastlanmadı. Benim ve bir çok arkadaşımın hayatını değiştiren, yönlendiren, değer katan o müstesna insan çoğumuzun kalbinde yaşıyordu ama dijital tarihe (henüz) geçmemişti. Buradan kendime görev çıkardım. Eğer bir vakit “Halil Hilmi İpek” diye arattığımda, cumhuriyetin kıymetli öğretmenlerinden biri
Türkiye’nin dünyada oyun kuran, yöneten ülkelerden biri olmasını çok isterim. Bunun olabileceğine de inanırım. Neticesinde yüzyıllar boyunca dünyaya hükmetmiş bir neslin torunlarıyız. Ancak bunun kolay olmadığı da açık. Oyun kurabilmek için istikrarın, bütçe dengesinin ve gayrimenkul yatırımlarının daha fazlasına ihtiyacımız var. Bir başka deyişle bina, yol, köprü, havalimanı yaparak
Bitcoin vb öncü kripto paraların gidişatı kötü ama blockchain teknolojisinin para “basmanın” özelleşmesi yolunda geri dönülmez bir aşamayı temsil ettiğini düşünüyorum. Son zamanların popüler konusu kripto paralarla ilgili değişik görüşler var ve sadece kişilerin değil, devletlerin de kafası karışık. ABD ve Japonya bunu varlık olarak görüp vergisini alıyor. İngiltere
İstanbul’a üçüncü havalimanı gerekiyor muydu? Evet. Rakamları bilen ihtiyacı zaten görüyordu ama mevcut havalimanlarını kullanan sıradan vatandaşlar da kapasite yetersizliğinin farkında idi. Peki yeni havalimanı o alanda ve o hacimde mi yapılmalıydı? İşte burada tartışacak çok şey var. Peki tartışmaya nereden başlayalım? Ülkemizde bu tür projeleri eleştiren entelektüel kesim
Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar mı? Zeki’den Nusret’e, Bitmeyen Terane Bu memlekette bazı şeyler hiç değişmiyor. Mesela iş dünyamızın yaptığı iyi işleri aşırı parlatma merakı. 1998 yılındaki bir pazarlama konferansında izleyiciler bana Beko ve Zeki Triko’nun “dünya markası” olup olmadığını sormuştu. Ben de markalarımızın bu fikri iletişimde kullanmalarını çok
2008 krizi sonrası yayınlanan İleri Dönüşüm Kutusu başlıklı kitabım pek satmadı. Belki zamanı gelmemişti, belki de zırvalamıştık. Bilmiyorum ama geçen on yılda yaşananlar, kitaptaki tezlerin doğruluğunu giderek teyit ediyor. Ben de arada hatırlatıyorum neler dediğimizi. Krizin sebebini arkadaşım ve kanaat önderim Cemalettin Nuri Taşcı 2009 başında şu şekilde özetlemişti.