Annemden Duyduklarım
Annem öğüt verendir. Başta kendi çocukları olmak üzere herkes için iyi şeyler düşünen ve doğruları söyleyen insandır. Durumu ve psikolojiyi iyi süzerek kişiye uygun yönlendirmelerde bulunur. Sabırlıdır, kızmaz, bağırmaz. İşte annemin elli yıldır tekrarladığı sözlerden öne çıkanlar:
1. “Önce vazife, sonra eğlence” lafı açık ara bir numaradır. Hayat sadece çalışmakta ibaret değildir. Ancak, eğlenebilmek için önce vazifeleri yerine getirmek gerekir.
2. “İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir” sözü de onu takip eder.
3. “Allah kırık kalpler arasındadır” diyerek üzüntülerden umut çıkarmanın, karamsarlığa kapılmamanın yolunu bulmuştur.
4. “Kendine ait olmayan bir şeyi alırsan acısı başka yerden çıkar” diyen annem yolda para bulsak dahi aldırmaz, alınmışsa attırır.
5. “Baba her zaman kızının arkasında olmalıdır”. Çünkü kızların hayat boyu babasından cesaret aldığını düşünür, babasını çocuk yaşta kaybetmiş olan annem.
6. Öte yandan, “erkek çocuğa doğrular anlatılır ve biraz özgür bırakılır ki öz güveni gelişsin” diye öğütler.
7. “Roman hayat boyu taşıdığımız bir aynadır” der, Sthendal’dan alıntı olacak. Okumayı, özellikle de romanı teşvik eder.
8. Çizgi romanlar, içi boş çizgi filmler, doğal olmayan yiyecekler, içki gibi zararlı alışkanlıklara karşı sürekli uyarıcıdır ama yasakçı değildir. Sabırla bunların az tüketilmesini tavsiye eder.
Babamdan Gördüklerim:
Babam örnek olandır. Neredeyse hiç öğüt vermez. Kimsenin işine karışmaz gibi görünür ama çevresine fayda sağlamak için didinir. Laf değil iş üretir. Girişimci, yenilikçi, yaratıcı bir iş adamıdır. İşte babamdan gördüklerim:
1. İş her şeyden önce gelir. İşten kalan tüm vakit aileye ayrılır; evli adamın bekar hayatı, gece hayatı yoktur.
2. Herkesin yaptığını yapmaktansa, yeni gelişecek alanları keşfetmek gerekir. Herkesin yaptığı işte başarılı olmak için bazı sınırları zorlamak gerekebilir.
3. Yaratıcı ve çalışkan isen makul bir hayatı yaşayacak parayı çalıp çırpmadan, kimsenin hakkını yemeden kazanabilir, vergini verebilirsin.
4. Çocukların görgü ve bilgisi gezerek artar, çocukları imkan elverdiğince seyahate çıkarmak gerekir.
5. Her gün düzenli gazete okunur ve haberler izlenir. Gündemden kopulmaz.
6. Haftada en az bir kez dışarıda ailece yemek yenir, her yıl en az iki hafta deniz tatili yapılır.
7. Orta sondan itibaren her yaz babamın işyerlerinde tam mesai çalıştım. Lise bitene kadar yazıhaneye sokmadı. Çıraklarla beraber çuval taşıdık, kamyon indirdik, servise çıktık. İyi oldu.
8. Babamın belki de tek öğüdü, otuz yaşımdan sonra kendimden en az yedi yaş küçük bir kadınla evlenmemdi. Onu tuttum. Memnunum.
Bir inanca göre insanlar bu dünyaya gelmeden önce ebeveynlerini seçiyormuş. Bana uyuyor. Hatta öbür alemde bizimkileri buluşturmak için bir şeyler yapmış bile olabilirim.