İlk Türk Gurusu: Arman Kırım 30.04.2011

Biz işimizi ağırlıkla Amerikalılardan öğrendik. Amerikan filmlerinden etkilendiğimiz kadar, Amerikalı yazarların iş, yönetim ve pazarlama kitaplarından da etkilendik. Meslek hayatımın ilk yıllarında New York merkezden gelen yöneticilerin sunumlarını ağzı açık dinlerdim. Sonra ilk konferanslar, yabancı konuşmacılar… Londra’dan gelen yaratıcıları da aynı hayranlıkla izledik başlarda. Ne kadar farklılardı ve ne ilginç şeyler söylüyorlardı.

Doksanlarda memlekette işi kavrayıp da bunu iyi yazan ve anlatan adamlardan çok yoktu. İki binlerde ise yavaş yavaş bazı isimler kendini göstermeye, çok satar iş kitaplarımız vitrinleri doldurmaya başladı. Bugün hala Türk+Guru diye arattırdığımızda biri çıkmıyor ama 2010 sonrasında bu topraklardan yükselecek yeni seslerin dünyada kendilerini daha fazla duyuracağına kalıbımı basarım.

Birincisi; geçen zamanla ülkedeki iş birikimi kayda değer artış gösterdi. Teknoloji bilgiye ulaşımı kolaylaştırırken, sosyal mecra ve bloglar genç yazar adaylarının pratiğini geliştirdi.

İkincisi, dünyanın güç dengesinin doğuya doğru kaydığı günlerde bu coğrafyanın aydınlarında bir özgüven artışı hissedilir hale geldi. Son yıllarda batıdan gelen eserlerin çoğunun özgünlükten uzak olması da bu inancı güçlendiriyor. Açıkçası Anglosaksonya tekrara girdi. Son yıllarda dinlediğim yabancı konuşmacılar arasında beni gerçekten etkileyen insan sayısı o kadar az ki.

Kendimizi batılı ölçeklerdeki gelişmişlik skalalarına koyup aşağılamanın da alemi yok. Bizler birkaç yüz değil, birkaç bin yıllık bir medeniyetin üzerine oturuyoruz. Nasıl modern tıp son yıllarda doğunun binlerce yıllık geleneksel tıbbından yeni şeyler öğrenmeye başladıysa, pazarlama dünyası da ahilikten çok şeyler öğrenecek. Bunu da bizler yapacağız.

İhale ortada. Önümüzdeki yirmi yılda kimler ortaya çıkacak bilmiyorum ama gerçekten de çok zamansız kaybettiğimiz Arman Kırım yaşasaydı bu işin önde gelen adayı olurdu. Arman Hoca maalesef bizim bu özgüveni kazanamadığımız, yurtdışında gördüklerimizi kendi ülkemize uyarladığımız dönemin sonrasını göremeyecek. Bu geçiş döneminin en üretken, en önde giden, ilham veren ismi olarak anılacak. Hoca önce memleketin eksiği olan temel yönetim bilgisi enjekte etmeye uğraştı. Sonra bire bir pazarlama ve giderek inovasyon konularına ağırlık verdi. Ülke sanayicisinin en önemli eksiklerini hep doğru tespit etti ve öncü çalışmalar yaptı.

Danışmanlık verdiği firmalar dışında, Türk mutfağının çağdaş bir yorumu için de bilfiil çaba harcadı. Sürekli denemeler yaptı, yazdı. Bugün Türk mutfağı patlama halinde. İçinde yaşadığımız için farkında değiliz ama on sene sonra bunu çok daha iyi idrak edeceğiz. Arman hoca da bu devrimin öncülerinden biri olarak tarihteki yerini alacak.

Hocanın vizyonu büyük olsa da gerçekçi ve temkinliydi. Dünya markası hayali kurup da paraları çar çur etmeyin, önce farklı bir şeyler yapın derdi. Ben biraz daha hayal kurmayı sevsem de özünde dediklerine karşı değildim. Farklılaşmadan, yeni şeyler yapmadan markalaşma yoluna girmeyi kimseye tavsiye etmiyorum. İletişim, reklam karşıtı gibi görünen tezleri de bu şekilde yorumlanmalı. Reklama başlamadan önce farklı, özel ürünler yapın derdi. İlla ki istisnaları olacaktır ama zaten dünyanın bütün önemli guruları, kendi tezlerini desteklemek amacıyla bazı genellemeler, basitleştirmeler yapar, bazen yüksek perdeden konuşur. O açıdan bakıldığında da, ilk global gurumuz olma ihtimalinin yüksekliğini tekrar teyit etmemiz lazım. Kendini böyle bir role hazırlayan herkesin örnek alması gereken bir modeldir Arman Kırım. Ülkemiz için, dünya için büyük kayıp

Yorumlar
Bütün Yorumlar.
Yorumlar